Cağaloğlu / İSTANBUL
Menemen şehidi Erbili hakkanda en kapsamlı kitap!
Geçtiğimiz hafta Misvak Neşriyat tarafından basılan Şeyhü’l Meşayıh, eş-Şehid Esad Erbili (k.s.) kitabı okuyucusuyla buluştu.
Menkîbe türünde 320 sayfa olarak hazırlanan eserin alanında önemli bir boşluğu dolduracağında hiç şüphe yok. Kitabın, Mahmud Sami Ramazanoğlu hazretlerinin önde gelen evladlarından Ömer Muhammed Öztürk tarafından hazırlanmış olması esere ayrı bir önem katıyor.
Şüphesiz Esad Erbilî hazretleri, Osmanlı’nın son devrinin en önde gelen maneviyat önderlerinden olmasına rağmen büyüklüğüne nispetle çok az tanınan, diğer taraftan da bilinçli ve sistematik bir şekilde âdetâ yokluğa mahkûm edilen büyük bir âlim ve velîdir. Esad Efendi hazretleri; ilmî yönü, tasavvufî şahsiyeti, edebî cephesi ve tarihe tanıklığı ile her biri ayrı ayrı çalışmalara konu olabilecek derinlik ve zenginliğe sahip bir zâttır.
Esad Erbilî hazretlerini ve kendisinin şehid olmasıyla sonlanan olaylar zincirini resmî tarih anlayışının klişeleşmiş, ezberletilmiş ve hakikati örten anlatımıyla doğru öğrenebilmek tabii ki imkânsızdır. Yine o günleri anlattığını iddia eden, Esad Erbili hazretlerinin bağlı bulunduğu ve temsil ettiği değerlere olan düşmanlıklarını açıkça dile getiremeyen kimi çevreler; bu düşmanlıklarını Esad Efendi gibi zevât üzerinden izhar ve ifrâz etmektedirler. Hakk ile bâtılın Hz. Âdem’den bu yana mücadelesi göz önünde bulundurulduğunda, bu cephedeki çarpıtmaları doğal karşılamak mümkün olmaktadır.
Asıl şaşırtıcı olan İslâmî kesimdeki bilgi kirliliği ve yanlış çıkarımlardır. Şüphesiz Esad Efendi hazretlerini her yönüyle doğru anlamak için sahih bilgilerin yanında geniş bir perspektif ve irfânî bir bakış açısına da ihtiyaç duyulmaktadır. Bu bağlamda hazretin, Abdulhamid Han ile ilişkisi, o dönem Esad Efendi ile görüşen ve sonradan çok meşhur olan bazı kimselerle muhaveresi gibi pek çok mühim konu, kitabın ilerleyen sayfalarında okuyucuya sunulmuş, hazreti yüceltmek adına da olsa zorlama yorumlara girmekten sakınılmıştır. Kaldı ki İslâm’ın propagandaya ihtiyacı olmadığı gibi İslâm’ı hakkıyla özümsemiş ve nefsinde tatbik etmiş kimselerinde–hâşâ– şişirilmeye ihtiyaçları yoktur.
Kitapta, hazretin kitaplarından çeşitli konularla ilgili geniş alıntılar yapılmış, bu yönüyle tasavvufî izahların çokça yer aldığı bir biyografi – menkıbe kitabı husûle gelmiştir. Bunun yanında tarihi vesikalara dayanarak mevzuyu anlatan kaynaklardan nakillerle Menemen Hâdisesine ışık tutulmaya çalışılmıştır.
Yine bu eserde Esad Erbilî hazretlerinin şeyhi Tâhâ’l Harîrî hazretleri hakkında ilk kez bu çapta malumat bir araya getirilmiş, Esad Efendi’nin yolunu devam ettiren postnişin halîfesi Ramazanoğlu Mahmud Sâmi hazretleri hakkında da geniş bilgiler verilmiştir.
MÜELLİF HAKKINDA
Ömer Muhammed Öztürk 13 Ağustos 1946 (15 Ramazân 1365) yılında Adana’da dünyâyı teşrîf eden zât-ı âlileri, babaları Merhum Hacı Mehmed Öztürk Efendi’nin Hz. Mahmûd Sâmi Ramazanoğlu (k.s.) ile İstanbul’a hicret etmeleriyle küçük yaşta İstanbul’a yerleşmişlerdir.
Doğduğunda Ömer ism-i şerîfini Hz. Mahmûd Sâmî (k.s.) koymuş, maddî ve manevî eğitimini de bizzat takip etmişlerdir. Başta mürşidleri olan Hz. Mahmud Sâmi Ramazanoğlu (k.s.) olmak üzere; Adanalı Hasan Akbaşgil Efendi, Ömer Nasuhi Bilmen, Seyyid Şefik Efendi, Ali Haydar Efendi, Bekir Haki Efendi, Abdullah Develioğlu, Gönenli Mehmed Efendi, Sarıyerli Nuri Efendi, Alasonyalı Cemal Öğüt Efendi, Sütlüceli Küçük İdris Efendi, Salih Cemal Esirger, Arap Hoca lakaplı Mustafa Efendi, Muhammed Mutevelli Şa’râvî istifade ettiği önde gelen âlimlerdir.
Galatasaray Lisesi’nde orta öğrenimini tamamlayan zât-ı âlileri, İstanbul İktisadî ve Ticârî İlimler Akademisi’ni bitirerek, bir süre de orada öğretim görevlisi olarak görev yapmıştır. MTTB Yönetim Kurulu Üyesi olarak, Türk Gençliğini ve Türkiye’yi temsilen 1970 yılında New York’ta yapılan Dünya Gençlik Kurultayı’na katılmış, Birleşmiş Milletler binasında 26 gün, günde üç vakit olmak üzere ezan okunmasına vesile olmuştur. 1971 senesinde, üstadları Sâmi Efendi hazretlerinin işaretiyle MTTB Genel başkanlığına seçilmiş ve Türkiye genelinde çok kapsamlı hizmetlerin altına imza atmıştır.
Bu kuruluş çatısı altında, daha sonra Türkiye’nin zirvesinde görev yapacak pek çok ismin yetişmesine vesile olmuştur. Muhterem Ömer Öztürk’ün gençlik hizmetleri 1971’de kurduğu Fatih Gençlik Vakfı ile; eğitim, yurt, burs ve yayıncılık alanlarında kesintisiz olarak devam etmektedir.
1979 senesinde, Ramazanoğlu Mahmud Sâmi Hazretleri ile beraber Medine-i Münevvere’ye hicret etmiş ancak Türkiye ile irtibatlarını sürdürmüştür. Vasiyetini Ömer Öztürk’e yapan Üstadları Sâmi Efendi hazretlerinin yine vasiyetleri gereği techiz, tekfin ve defin işlemleri bizzat Ömer Öztürk tarafından tamamlanmıştır.
Pendik Kurtköy’de yaptırdığı Ramazanoğlu Mahmud Sâmi Camii Şerif’i 2008 senesinde ibâdete açılmış, kendileri adına sevenleri tarafından yaptırılan Ömer Öztürk Camii Şerif’i ise Üsküdar Çengelköy’de 2017 senesinde hizmete girmiştir.
Kurdukları vakıf pek çok öğrenciye burs vermeye, konferanslara katılmaya, çeşitli eğitim – kültür faaliyetlerine ve hayır işlerine halen devam etmektedir.
Yayınlanmış kitapları ve kendisi hakkında hazırlanmış bir belgesel-kitap çalışması mevcuttur. Muhterem Ömer Muhammed Öztürk’ün sohbetleri sesli ve görüntülü olarak internet üzerinden yayınlanmakta, kurulan internet siteleri, sosyal medya ve mail ağları vasıtasıyla bu hizmetler daha geniş topluluklara ulaştırılmaktadır.
Kendisi hâlen Medine-i Münevvere’de ikamet etmekte, “Bâb-ı Sıddîk’ın Hâdimi” olarak Ümmet-i Muhammed’e hizmete devam etmektedir.
ZİYARETÇİ YORUMLARI
BİR YORUM YAZIN